Piyasalarda kritik hafta: Gözler faiz kararında

Uzun süredir enflasyon ve resesyon ikileminde kalan ABD’de enflasyon endişeleri sınırlı da olsa gerilemeye başladı.

Hafta içinde açıklanan verilere göre ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aralıkta aylık yüzde 0.1 azalırken, yıllık bazda yüzde 6.5 arttı.

Analistler, enflasyondaki yumuşamaya rağmen kiraların görece yüksek kalmayı sürdürmesi ve iş gücü piyasalarına ilişkin göstergelerin güçlü seyrinin pay piyasalarında yukarı yönlü hareketi törpülediğini söyledi.

FED ÜYELERİNDEN SÖZLE YÖNLENDİRME

Söz konusu veri akışıyla birlikte ABD Merkez Bankası (Fed) üyeleri de sözle yönlendirmelerde bulunurken, para piyasalarında bankanın gelecek ay 25 baz puan faiz artıracağına yönelik beklentiler yüzde 90 seviyesini aştı.

St. Louis Fed Başkanı James Bullard iş gücü piyasasının güçlü seyrettiğini kaydederek, TÜFE’deki yavaşlamaya rağmen enflasyonun hala yüksek ve Fed’in hedefinin çok üzerinde olduğunu, faiz oranı yüzde 5’in üzerine çıkacaksa bunun bir an önce yapılmasını tercih ettiği dile getirdi.

Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin de Fed’in güvenilirliğini sürdürmesi için yüzde 2’lik enflasyon hedefinin tutturulması gerektiğini belirterek, enflasyonun yavaşlaması nedeniyle faiz oranlarında geçen yılki gibi agresif artışlara gerek olmadığını kaydetti.

Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker ise enflasyondaki artışın en kötüsünün muhtemelen geride kaldığını, Fed’in gelecekteki faiz kararlarında 25 baz puanlık faiz artışlarına geçmesinin zamanının geldiğini ifade etti.

Analistler, gelecek hafta dünya genelinde açıklanacak yoğun makroekonomik verilerin piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirterek, Fed üyelerinin sözle yönlendirmelerinin de yatırımcıların odağında olmayı sürdüreceğini bildirdi.

Fed’in şubat sonrasında atacağı adımlara ilişkin ipuçlarının önemine dikkati çeken analistler, piyasalarda zayıflayan enflasyonun ardından Fed’in martta faiz artışlarına ara verebileceğine yönelik beklentilerin güçlenmeye başladığını ifade etti.

Emtia tarafında Çin ekonomisine yönelik beklentilerin olumlu devam etmesi petrol ve bakır fiyatlarını desteklerken, altının ons fiyatı da Fed’in şahin politikalarında yumuşamaya gidebileceği öngörüleriyle Mayıs 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Geçen hafta Brent petrolün varil fiyatı yüzde 8,9 artışla 85,6 dolara, bakırın libresi yüzde 7,9 değer kazancıyla 4,1 dolara ve altının ons fiyatı yüzde 2,9 primle 1.920,7 dolara yükseldi.

ABD’DE GÖZLER FED’İN BEJ KİTAP RAPORU VE BİLANÇOLARA ÇEVRİLDİ

ABD’de pay piyasaları geçen hafta alıcılı bir seyir izlerken, gelecek hafta çarşamba günü açıklanacak Fed’in Bej Kitap Raporu başta olmak üzere yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.

Ülkede açıklanan makroekonomik veriler şimdilik enflasyon endişesini hafifletse de ABD’de enflasyon tarafında henüz sular durulmuş görünmüyor.

Analistler, Fed’in Bej Kitap Raporu’nda para politikasının geleceğine ilişkin ipuçlarının aranacağını belirterek, yoğun veri takviminde de ekonomiye ilişkin sinyallerin varlık fiyatları üzerinde etkili olmasının beklendiğini kaydetti.

ABD’de 4. çeyrek bilanço döneminin başladığına dikkati çeken analistler, açıklanan ilk finansal sonuçların çoğunlukla beklentilerin altında kaldığını bildirdi.

Geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 2,67, Nasdaq endeksi yüzde 4,82 ve Dow Jones endeksi yüzde 2 değer kazandı.

16 Ocak ile başlayan haftanın veri takviminde, salı New York Fed sanayi endeksi, çarşamba, perakende satışlar, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe inşaat izinleri, konut başlangıçları ve Philadelphia Fed imalat endeksi ile cuma ikinci el konut satışları takip edilecek.

AVRUPA’DA ECB BAŞKANI LAGARDE’IN VERECEĞİ MESAJLAR YATIRIMCILARIN ODAĞINDA

Avrupa borsalarında geçen hafta mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının etkisiyle gerileyen enerji fiyatları ve bölgenin en önemli ticari ortaklarından Çin’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemlerinin kaldırılmasıyla pozitif bir seyir izlendi.

Analistler, gelecek hafta bölge genelinde açıklanacak yoğun makroekonomik verilerle birlikte Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın perşembe ve cuma günü yapacağı konuşmalardaki para politikasına ilişkin mesajların varlık fiyatlarında oynaklığı artırabileceğini söyledi.

Bölgede açıklanan öncü enflasyon verilerinin beklentilerin altında gerçekleştiğine ve piyasalarda risk iştahının arttığına dikkati çeken analistler, yatırımcıların ECB’nin para politikasındaki şahin duruşunu yumuşatabileceğine ilişkin tahminlerinin güçlendiğini ifade etti.

Analistler, bölgede başlayan 4. çeyrek bilanço döneminin de piyasalarda oynaklığı artırabileceğini bildirdi.

Hafta içinde açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi yıllık yüzde 2 artarak beklentileri geride bırakırken, dış ticaret açığı 11,7 milyar avroyla tahminlerin oldukça altında gerçekleşti.

Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,88, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,37, Almanya’da DAX endeksi yüzde 3,26 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,40 yükseldi.

Gelecek hafta salı İngiltere’de işsizlik, Almanya’da TÜFE ve ZEW beklenti endeksleri, çarşamba İngiltere ve Avro Bölgesi’nde TÜFE ile cuma Almanya’da ÜFE verileri takip edilecek.

ASYA’DA GÖZLER BOJ’A ÇEVRİLDİ

Asya borsalarında geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gelecek hafta gözler Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) para politikası kararlarına çevrildi.

Japonya’nın 10 yıllık tahvil faizinin yüzde 0,5’i aşmasıyla BoJ bu ay ikinci kez planlanmamış tahvil alımına giderken, tahvil piyasalarında oynaklık devam ediyor.

Analistler, piyasalarda BoJ’un tahvil faizlerinin oynaklık aralığını gelecek hafta yapılacak toplantıda tekrar artırabileceğine yönelik söylentilerin Japon tahvil faizlerindeki yükselişte etkili olduğunu kaydederek, bankanın politika faizinde ise değişikliğe gitmesinin beklenmediğini bildirdi.

Hafta boyunca Çin’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınındaki tedbirleri kaldıracak olması ve ekonomiyi destekleyeceğine yönelik beklentiler pay piyasalarını destekledi.

Güney Kore Merkez Bankası bugün politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan artırarak yüzde 3,50’ye çıkardı.

Bölgede açıklanan verilere göre, Japonya’da Tokyo TÜFE yıllık yüzde 4 artarak beklentileri oldukça geride bırakırken, söz konusu artış son 41 yılın en güçlü enflasyonuna işaret etti.

Çin’de dolar bazlı ihracat aralıkta yıllık yüzde 9,9 gerilerken, dış ticaret fazlası 78 milyar dolarla beklentileri geride bıraktı.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,56, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,19, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 3,56 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 4,20 yükseldi.

16 Ocak ile başlayan haftanın veri takviminde salı Çin’de büyüme, sanayi üretimi ve perakende satışlar, çarşamba Japonya’da sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı, perşembe Japonya’da dış ticaret dengesi ve cuma Japonya’da enflasyon verileri takip edilecek.

YURT İÇİNDE TCMB YATIRIMCILARIN ODAĞINDA OLACAK

Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi devam eden satış baskısıyla yüzde 6,68 gerileyerek haftayı 4.984,86 puandan tamamlarken, gelecek hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) perşembe günkü para politikası kararlarına çevrildi.

Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,33 üzerinde 18,7849’tan tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 4.900 ve 4.700 seviyelerinin destek, 5.000 ve 5.100 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini söyledi.

Gelecek hafta yurt içinde pazartesi bütçe dengesi ve salı konut satışları ile konut fiyat endeksi verileri takip edilecek.

Hakkında Murat Güner

Kontrol et

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden “Bakan Şimşek” açıklaması

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Bakan Şimşek, ‘1,5 yıllık çok zor bir …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir